-
1 iki yıllık
adj. biennial -
2 iki yıllık yüksekokul
n. junior college -
3 iki yıllık şartlı erteleme
n. suspended sentence of two years -
4 двухгодичный
-
5 двухлетний
-
6 biennial
iki yilda bir olan; (bitki) iki yil ömürlü, iki yillik -
7 biennial
adj. iki yıllık, iki yıl süren, iki yılda bir olan————————n. iki yıl yaşayan bitki* * *iki yılda bir olan* * *((of plants etc) lasting for two years: Wallflowers are biennial; a biennial plant.) iki yıllık -
8 zweijährig
zweijährig ['tsvaıjɛ:rıç] adj( zwei Jahre alt) iki yaşındaki; ( zwei Jahre dauernd) iki yıllık, iki yıl süren -
9 двенадцатилетний
1) ( о сроке) on iki yıllık2) ( о возрасте) on iki yaşında -
10 zweijährig
zweijährig adj iki yıllık; Lebensalter iki yaşında(ki) -
11 ორწლიანი
s.iki yıllık, iki yaşında -
12 biennale
ag iki yılda bir yapılan, iki yıllık -
13 двулетний
бот. -
14 зачитывать
saymak* * *I несов.; сов. - заче́стьII несов.; сов. - зачита́тьему́ зачли́ (в стаж) э́ти два го́да (службы, работы) — bu iki yıllık hizmetini saydırdı
1) ( оглашать) okumak2) разг. (не возвращать - книгу и т. п.) kabullenmek -
15 junior college
yüksekokul, iki yıllık yüksekokul -
16 suspended sentence of two years
n. iki yıllık şartlı ertelemeEnglish-Turkish dictionary > suspended sentence of two years
-
17 junior college
yüksekokul, iki yıllık yüksekokul -
18 suspended sentence of two years
n. iki yıllık şartlı ertelemeEnglish-Turkish dictionary > suspended sentence of two years
-
19 год
м1) yılсо́лнечный год — güneş yılı
бюдже́тный год — bütçe yılı
до́лгие / мно́гие го́ды — yıllar yılı
в э́том году́ — bu yıl
два ра́за в год — yılda iki kez
раз в два го́да — iki yılda bir
ко́нкурс э́того го́да — bu yılki yarışma
за свои́ се́мьдесят три го́да — yetmiş üç yıllık ömründe
2) yaşему́ со́рок два го́да — kırk iki yaşındadır
ра́зница в года́х — yaş farkı
в твои́ го́ды он уже рабо́тал — senin yaşındayken çalışıyordu artık
3) в соч.в пятидеся́тые го́ды — (bin dokuz yüz) ellilerde, ellili yıllarda
в конце́ пятидеся́тых годо́в — ellilerin sonlarında
Ту́рция пятидеся́тых годо́в — 1950'ler Türkiye'si
••в года́х (о возрасте) — yaşlı, yaşı ilerlemiş
бе́з году неде́ля — dün bir bugün iki
год от году / года — yıldan yıla
Но́вый год — yeni yıl, yılbaşı
с Но́вым го́дом! — yılbaşı bayramın(ız) kutlu olsun!
-
20 beş
пять* * *1.beşimiz — пя́теро из нас, мы впятеро́м
beş kere iki on eder — пять умно́жить на два бу́дет деся́ть
beş saat — пять часо́в ( отрезок времени)
beşten üç çıktı iki kaldı — от пяти́ отня́ть три бу́дет два
beş üç daha sekiz eder — к пяти́ приба́вить три бу́дет во́семь
beş vakit namaz — нама́з, соверша́емый пять раз в день в определённое вре́мя
saat beş — пять часо́в ( пункт во времени)
saat beşte — в пять часо́в
2.yüzde beş (% 5) — пять проце́нтов (5%)
beş..li, beş..lik — пяти́..
beş yıllık — пятиле́тний
••- beş paralık
- beş paralık etmek
- beş paralık olmak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
iki paralık olmak — (biri) değerini, onurunu yitirmek Herifi enseleyemezsem diye, aklı başından gidiyordu. Mahalledeki on beş yıllık bekçilik haysiyeti iki paralık olacaktı. S. Kocagöz … Çağatay Osmanlı Sözlük
öğeç — iki yıllık erkek keçi … Beypazari ağzindan sözcükler
mahmuz çiçeği — is., bit. b. İki çenekliler familyasından Akdeniz bölgesinde yetişen kırmızı, pembe veya beyaz çiçekler açan iki yıllık otsu bir bitki (Centranthus) … Çağatay Osmanlı Sözlük
Fatih Tekke — Situation act … Wikipédia en Français
acı marul — is., bit. b. Birleşikgillerden, tadı acı, dişli yapraklı, sürgününden çıkan sütü uyuşturucu ve yatıştırıcı olarak kullanılan iki yıllık bir bitki (Lactuca virosa) … Çağatay Osmanlı Sözlük
bon otu — is., bit. b. Patlıcangillerden, hekimlikte kullanılan, uyuşturucu ve zehirli, bir veya iki yıllık otsu bir bitki (Hyoscyamus niger) … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikey geçiş — is., eğt. İki yıllık yüksekokullardan mezun olanların, belirli koşulları yerine getirerek fakültelerde okuma hakkı elde etmesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşek maydanozu — is., bit. b. Maydanozgillerden iki yıllık otsu bir bitki (Anthriscus silvestrisis) … Çağatay Osmanlı Sözlük
havuç — is., cu, bit. b., Far. hevīc Maydanozgillerden, koni biçimindeki etli kökü için sebze olarak yetiştirilen iki yıllık otsu bir kültür bitkisi, yeregeçen (Daucus carota) Birleşik Sözler havuç suyu kum havucu yaban havucu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kızılkantaron — is., bit. b. Kızılkantarongillerin örnek bitkisi olan, 10 50 cm yükseklikte, kırmızı çiçekli, karşılıklı yapraklı, sap ve yaprakları hekimlikte kullanılan, iki yıllık otsu bir bitki (Eryhraea centaurium) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kocabaş — is., hay. b. 1) İspinozgillerden, 18 cm uzunluğunda, sırtı kahverengi, karnı pembe bir kuş türü, flurcun (Cocothraustes coccothraustes) 2) Eti, sütü ve derisinden yararlanılan sığır, manda vb. hayvanların genel adı, büyükbaş Kocabaş sürüleri ne… … Çağatay Osmanlı Sözlük